İş hayatının içerisinde ilk kez tanımlandığı günlerden, iş hayatının sürükleyici etmenlerinden birisi olarak ifade edildiği günümüze kadar KSS tanımı üzerinde bir fikir birliği sağlamak pek mümkün olmamıştır.
EFQM Modeli
İçinde bulunduğu sektör, büyüklük, organizasyon yapısından bağımsız olarak her kurum ve kuruluşun başarılı olabilmek için bir yönetim sistemi kurması gereklidir. Yönetim sistemleri, standartlardan farklı olarak kuruluşa bütünsel bakabilme imkanı sağlayan yönetim araçlarıdır. Bugün kabul görmüş bütünsel yönetim sistemlerine bakacak olursak Dünya’da üç sistemin mevcut olduğu görülmektedir. Malcolm Baldridge, Deming ve EFQM modeli kabul edilmiş ve kendini kanıtlamış yönetim sistemleridir.
EFQM Modeli 1988 yılından bu yana kurumsal mükemmelliğe ulaşmak isteyen kuruluşların kullandığı pratik bir araçtır. Kuruluşların vizyon ve misyonlarına ulaşmak için sahip oldukları kuvvetli yönleri ve geliştirmeye açık alanlarını belirlemelerine yardımcı olmaktadır.
Kuruluşun bütün paydaşlarının içinde bulunduğu çevresi ile ilişkilerini geliştirmesinde ve ortak bir yön birliği sağlamasında yardımcı olmaktadır. Kuruluşun sahip olduğu kaynakların etkili ve verimli biçimde yönetilmesi ve bu doğrultuda uygun sistemler geliştirilmesine yardımcı olmaktadır.
EFQM Modeli kuruluşların geliştirdiği sistemler ile elde ettiği sonuçlar arasında bir sebep-sonuş ilişkisi kurabilmesini desteklemektedir.
Bu konularda kullanılabilecek pekçok yöntem ve araç bulunmakla birlikte, EFQM Modeli bütünsel bir bakış açısıyla bu yöntem ve araçları birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlayıcı bir biçimde kullanılabilmesi konusunda kuruluşlara yardımcı olmaktadır.
EFQM Modeli üç temel soruya cevap arayacak şekilde kurgulanmıştır:
- YÖN: Kuruluş hangi amacı yerine getirmek için vardır?
- UYGULAMA: Kuruluş amacını ve stratejisini nasıl hayata geçirmektedir?
- SONUÇ: Bugüne kadar hangi sonuçları elde etti ve bugünden sonra hangi sonuçları elde etmeyi planlıyor?
Bunlarla brlikte, kuruluşun yukarıdaki başlıklardaki ilerlemesini tespit edebilmek için bir ölçüm aracı olarak RADAR ölçüm aracı kullanılmaktadır.
Birbiriyle bütünleşik bu üç unsurun birlikte kullanılması ile kuruluşlar sürdürülebilir başarıyı elde edebilmek için gelişim noktalarını belirleyebilmekte, kendi mükemmellik seviyelerini görebilmekte ve en önemlisi her maddesi bir iyi uygulama örneği olan model sayesinde kendilerini en iyiler ile kıyaslama imkanı bulabilmektedirler.
Stratejik bir yönetim yaklaşımı olarak da isimlendirdiğimiz EFQM Modelinin bu üç unsuru bütünlesik uygulandığında kuruluşları amaçlarına ulaşmaları ve stratejilerini gerçekleştirmeleri konusunda desteklemekte, sahip oldukları yöntem ve araçların uyumlu ve etkili çalışmasını da güvence altına almaktadır.

Kendi alanında uzman yöneticilerimizle
Sürdürülebilir Kalkınmanın yönetimi kuruluşlar ve yöneticileri açısından gerçek bir denemedir. Epstein`in(1) son kitabında belirttiği gibi kuruluşlar ve yöneticileri son derece hassas dengeleri gözetmek zorundadırlar.
Kurumsallaşma Dünya’da olduğu gibi Türkiye’ de KOBİ’ler için temel gerekliliklerden birisi olarak görülmektedir. Bir kuruluşun yönetilmesi için ihtiyaç duyulan tüm örgütsel sistemlerin kuruluşun sürekliliğini sağlayacak şekilde oluşturulması ve uygulanması olarak tanımlayabileceğimiz kurumsallaşma, giderek çok boyutlu bir hale dönüşen iş dünyasında KOBİ’lerin en temel sorunlarından birisi olmaktadır
Kurumsal acil durum yönetiminin amacı, yaşanan acil durumun en az zararla atlatılarak kurumun iş sürekliliğinin sağlanmasıdır.








